Yazarlık Atölyesi – 2

Kelimelerin Kullanımı, Gramer ve Önemi

Bir hikâye anlatmanın en önemli silahı kelimeleriniz ve o kelimeleri doğru aktrabilmek için kullandığınız noktalamalarınızdır.

Bu yazı biraz daldan budaktan olabilir. Aklımda çok şey var ancak yine de hepsini sakince anlatmaya çalışacağım.

TDK’yı Her Zaman Dinlemeyin!

TDK’nın dilimize yaptığı en büyük kötülük,  “ˆ” şapka işaretini kaldırmak oldu. Kar ve Kâr arasındaki farkı, hala ve hâlâ arasındaki farkı anlatmak için yazının gidişatına ne kadar güvenilebilir ki? Siz siz olun, her ne kadar TDK gerek yok dese de şapkayı mutlaka kullanın. Bu, aynı zamanda sizin kültürel seviyenizi ve statünüzü de belirler. Eğer bir editörle çalışıyorsanız, editörünüzün bunu değiştirmesine izin vermeyin. Çünkü pek çok yeni editör için en önemli gösterge her zaman TDK’nın güncel kararlarıdır.

De/Da Ayırmak Neden Bu kadar Zor?

Bu konuda yaptığınız hatalar çoğunlukla yazdığınız yazıya ne kadar hakim olduğunuzu gösterir. Çünkü en nihayetinde de/da’nın ayrı ya da birleşik yazılmasının en önemli sebebi, ayrı yazılan halinin “dahi” anlamında kullanılıyor olmasıdır.

De/da’yı düzgün yazmadığınızda, yazdığınız cümlelerin yapısını rastgele kullandığınızı göstermiş olursunuz. Tabii ki arada bir iki tane hata olabilir ancak bana gönderilen pek çok yazıda gördüğüm, hemen hemen hepsinin hatalı olduğu durumlar da vardı.

Aslında bunu ayırmak çok basittir. Söylemin, dilinize alışkanlık kazandırdığı o duyguyu derinlere gömüp düşünmeniz yeterli. Eğer cümleden o de ya da da’yı kaldırdığınızda cümle anlamını yitirmiyorsa ayrı yazılmalı. Söyleniş alışkanlığı gereği – sizin için – anlamı eksilebilir, ancak anlamını kaybetmesi bambaşka bir durumdur.

Kelimelerin Doğru Yazılışları

Bir kurguyu yazarken, kelimeleri kullanışınız kültürel hayatınızla ilgili pek çok ipucu verir.

Mesela hiç bir zaman şarz değildir. O, aslında her zaman şarj‘dır. Yukarıda yazdığım örnekteki gibi hala/hâlâ; estafurullah/estağfurullah; masumluğu/masumiyeti; hakikiliği/hakikati; bakireliği/bekâreti; görmemezlik/görmezlik; duymamazlık/duymazlık…

Bunların hepsi kitaplarda gördüğüm hatalar. Böyle yüzlercesini yazabilirim.

Yanlışın farkında olmadan bir kelimeyi yanlış yazdığınızı bilemezsiniz. Zaten bu sebeple editörler var ancak dediğim gibi, editörlerin de her zaman her şeyden haberi olmuyor. Bunun en önemli sebeplerinden biri, ekonomik krizden önce artan kitap baskılarına yetişebilmek için – artık son noktada – hevesli ama çoğu lise mezunu ya da üniversite öğrencisi blogger’ların bile editörlük yapmaya başlamış olması.

Editörlük için illa ilgili fakülteye gitmek şarttır diyemem; gitmediği halde işini parmak ısırtacak şekilde yapan editörler tanıdım. Fakat en azından tez yazmış kişiler, bu konularda mecburen eğitildikleri için daha bilinçli olabiliyor.

Sonuçta, eğer yazdığınız yazıların kontrolünü kendiniz sağlayamamışsanız ya da size bu yönde olmadığına dair geri bildirimler gelmişse, mutlaka yayınlamadan önce bir bilene okutun. Bu gerçekten gerekli…

Noktalama İşaretleri

Noktalamalar olmazsa olmaz. Bir cümrenin devrik anlaşılmasına da sebep olurlar anlamını tamamen yitimesine de…

Mesela en sık yapılan hatalardan biri, peş peşe kurulan de/da’lı cümlelerde, de/da’dan sonra virgül kullanılmasıdır.

Örnek olarak yukarıda kurduğum cümleyi verebilirim.

“Bir cümrenin devrik anlaşılmasına da (,) sebep olurlar anlamını tamamen yitimesine de…”

İşte yukarıdaki tekrarda, parantez içinde gördüğünüz virgül tamamen yanlış…

Buna benzer olarak “hem – hem de” cümlelerinde de virgül kullanılmaz.

Bir ana sözcüğe bağlı gelen sözcükler arasında virgül kullanılır ancak o ana sözcükten sonra noktalı virgül olmalıdır. Yani bunu madde sistemi içinde düşünürsek, başlık ve alt maddeler gibi olmalıdır.

Örnek: “Bizim okul; büyük, sıkıcı, sıcak ve kalabalıktı.”

Burada ana sözcük “okul” ve onun altında, kelimeyi besleyen diğer kelimeler “büyük, sıkıcı, sıcak ve kalabalık,” açıkça görülmekte.

Bazen, bu kullanım yerine “okul” kelimesinden sonra noktalama konulmadan kullanma yoluna da gidenler gördüm ki bence bu olabilir. Yani burada bir takım özellikler sadece kelimelerle besleme yaptığı için “okul”‘dan sonra düz de devam edilebilir. Ancak bunu cümle bazında düşündüğünüzde işler biraz karışabilir.

Mesela bir cümleyi besleyecek üç kısa cümleyi yazarken ilk cümleyi – yani özne konumundaki cümleyi – ayırmazsanız, uzun paragraf içinde insanların kaybolmasına sebep olabilirsiniz.

Eğer noktalamaların kullanımıyla ilgili bilginiz azsa TDK’dan, olmadı bir bilenden yardım almaya çalışın.

İlk kitabımın, editörü tarafından hiç ellenmeyen haliyle – ben de acemi olduğum için müdahale edemediğim için – basılmasından sonra gelen şikâyetlerin haklılığını asla unutamıyorum.

Bu, basım dünyasına çıkışınızda hayati rol oynayacak ana maddelerden biridir…

Bir sonraki atölyede konuşacağımız konu, detaylıca sahne yazımları olacak…

Sevgiyle kalın…

Öykü ODABAŞ – KANNECİ

Darıca – Nisan 2024


Posted

in

by

Comments

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın